18 Kasım 2010 Perşembe

Mastering Basics in Men

Vedat Sakman bir şarkısı vardı; Zuhal Olcay'ın "Küçük Bir Öykü Bu" adlı albümünde yer alır. Albümün açılış şarkısı mıydı hatırlamıyorum, bir şarkıda kadın giyinir süslenir, heyecanla ve hevesle erkeğin gelmesini bekler, tanışmaları sonrasındaki ilk buluşmaları olacaktır.

"makyajımı yaptım bekliyorum
hazırlandım bu gece
beni çıkaracaksın diye
uçuyor, uçuyorum

penceredeyim saçımı tarıyorum
kulağım kapıda
elbisem buruşmasın diye
oturmuyorum"

Lakin erkek gelmez.

"tavandaki lambaya bakıyorum
gözlerimi yumdum ağlıyorum
kendime kızıyorum
ve seni bekliyorum

sokak sustu
perdeleri çektim
saçım başım elbisem
makyajım bozuldu
gelsen de sevgilim
şimdi artık çok geç çok geç
ama yine de seni bekliyorum"

Bu hikayedeki erkek öküz aleyhisselam çok affedersiniz. Bundan daha açık bir tanım olabilir mi? Esas arayıp da buluşmayı iptal edenleri irdelemek lazım. Erkekler neden bir kaç buluşmadan sonra birlikte planlamış olduğunuz yemeği, sinemayı ya da Sapanca gezisini iptal eder. Ya da şarkıda olduğu gibi ilk tanışmadan sonra daha siftah yapmadan arayıp gelemeyeceğini söyler.

Nedeni her ne olursa olsun, hayat bu adamların yaptıklarında "derin" anlam aramakla geçmez. İşte bayramlık iptal bahaneleri:

1- Senden daha iyisini bulmuştur!
Berbat bir durum. Moral bozucu, kahredici lakin dünyanın sonu değil. Olur böyle şeyler. Hayat sürprizlerle dolu. Kimin karşımıza ne zaman çıkacağını bilemeyiz. Bazen öyle biriyle tanışırız ki, harbi kaçırılmayacak kadar iyidir. Model erkeğimiz ıkınacak sıkılacak birazcık, nasıl yapsam da söylesem diye zorlanacak, sonunda arayıp buluşmayı iptal edecek. Tabii ki öküz olmadığı için sen incimeyesin diye gerçek nedeni söylemeyecek.

2- Korkmuştur.
Ay sanki adamı nikah masasına yürüteceksin ya da elini tutsa hamile kalacaksın da korkuyor. Kadınlar daha çok korkuyor evlenmekten, çocuk sahibi olmaktan, eve tıkılı kalmaktan, kirli çoraplarını yatak ucuna koyan adamla yanyana uyumaktan. Neyse korkuyor işte bu hödükler. Başlıyor kafada kurmaya; evde osura osura dolaşıyorum, yatağımda döne döne çaprazlama zıbarıyorum, canım istiyor dışarı çıkıyorum istemiyor yan gelip yatıyorum, sorumluluğum yok, vs vs vs. Bazen de eski sevgilinin açtığı yaraları hala yalamakla meşgul olduğundan tökezliyor, kararsızlaşabiliyor. Oooffff kardeşim nikah provasına mı gidiyorsun, alt tarafı çıkıp bir şey içeceksin, sohbet edeceksin. Böyle herşeyi büyüten, melodram yaratan adamla işin ne zaten. Bırak gitsin.

3- Eski Sevgilisine dönmüştür.
Garip ama gerçek. Sen kapıdan içeri girersin eski sevgilisi pencereden. Yani be adam benim gelmemi mi bekledin aklını başına toplayıp eski aşkına dönmek için. Ama napsın gönül bu? Buluşmayı iptal ediyorsa demek ki kafası karışık. Bırak gitsin çözsün sorunlarını. Eskiyle bağını koparamamış adam senin işine yaramaz. Yoksa Beyoğlu'nda gezerken ağzından kaçırıverir; "kaktüs'e ilk kez falanca ile gelmiştik", " O'nunla her pazar burda kahvaltı yapardık" türü cümleleri.

4-Ofiste işler yoğundur.
Mesela ben bu ara böyleyim. Yaptığım bütün programları son dakka iptal etmek zorunda kalıyorum. Kredi müzakereleri, deadlinelar, yazılacak konuşma metinleri, toplantılar. Hepsi üst üste gelir. Mecburen işim var çıkamayacağım der. İşim var deyip, ilerisi için bir öneri getirmiyorsa yalan söylüyor demektir. Eğer başka zaman çıkalım, bunu telafi edeceğim diyip tarih belirliyorsa gerçekten işi var demektir.

5-Niyeti sadece sevişmektir. Senin daha fazlasını istediğini düşünmektedir.
Valla böylesine denk geldiysen adama teşekkür et. Zira adam senin ne istemediğini biliyor ve saygı gösteriyor. Yatağa atıp ondan sonra da çekip gidebilirdi. Şanslı günündesin.İptal etme nedeni ya iş yoğunluğu olacaktır ya bir akrabası ölecektir ya da kardeşi askerden gelecektir.

6- Dedesi (ninesi, dayısı, yengesi,kuzeni) ölmüştür.
Allah rahmet eylesin doğru da söylüyor olabilir. Valla ortada böyle acı bir olayın vuku bulduğuna ilişkin herhangi bir kanıt belirti iz yoksa büyük ihtimal yalan söylüyordur. Ama yapılacak bir şey yok. İnanmış gibi yapacaksın. Ölen kimse yoksa, eninde sonunda yalanı ayağına dolaşacaktır. Doğruysa, başka bir şey düşünemeyecek halde olacaktır ve bir süre sonra kendini daha iyi hissettiğinde arayacaktır.

7- Ya evlidir ya da sevgilisi vardır.
Eh sana yazılırken evli olduğunu ya da sevgilisi olduğunu biliyordu ama geçici bir idrak tıkanıklığı, kısa süreli bir hafıza kaybı dolayısıyla bu ufak gerçek aklına gelmemişti. Artık .ikiyle değil aklıyla düşünmeye başladı ve arkasını kolluyor. Hele bir de karısı olduğunu kabul ediyorsa adam sayı peşinde koşan bir sapık. Kaç, uza, yok ol.

8- Hasta olmuştur.
40 derece ateşle yanıp tutuşmadıkça hiç bir erkek nezle oldum diye buluşmayı iptal etmez. Hasta olmadığın halde, işi arayıp hastayım evde dinleneceğim dediğin zamanları hatırla. Hasta adamın sesinden belli olur. Yine de sakin ol Sherlock, doğru da olabilir.

9- Seni hatırlamıyordur.
Olmaz olmaz deme. Tanıştığınızda kör kütük sarhoş idiyse muhtemelen hatırlamayacaktır. Sarhoş adamın dediğine yaptığına üzülünmez. Koy gitsin.

10- Anası istememiştir.
Anasının kuzusu vak'ası. Anasından bahsedip duruyorsa, hayırlısı hiç buluşmamanız.

11- Herif eşcincel olabilir.
Başka söze gerek var mı?Bu adamlardan çok iyi alışveriş arkadaşı oluyor. Sen ara ve Network ucuzluk yapmış gidelim mi diye sor.

12-Seninle ilgilenmiyor.
Evet tanışmak için bütün gece uğraşmış olabilir ama herkes fikrini değiştirebilir. Birkaç kez görüştükten sonra birbirinize göre olmadığınızı düşünmüştür. Zorlamanın manası yok. Lütfen ağlama, kendini reddedilmiş hissetme. Zorla güzellik olmaz. Telefonu kapattığı an unutacak seni. Şimdi bu adam için geceleri uykusuz kalmaya değer mi?

Birileri ile çıkmanın mantığı zaten sana uyan birilerini bulmak. İlerleyelim hanımlar. Tabii beyler siz de.

17 Kasım 2010 Çarşamba

Erkekler Ne Söyler Kadınlar Ne Anlar

Ne biz Venüs'teniz ne onlar Mars'dan. Yine de farklı boylardan dalgalanıyoruz. Erkekler yıllardır kullandıkları klişelere sadıklar. İstikrarın eninde sonunda kazandırdığını biliyorlar. Kadınlar ise erkeklerle birlikte yaptıkları zaman yolculuğunda iti bağlasan öğrenir misali, erkek alfabesine vakıf oluyorlar. Bu yazı, yolculuğunun başında olanlar içindir.

Erkek ne söyler: "Seni üzmek istemiyorum!"
Türkçe meali: Seni asla üzmek istemesem de üzeceğim ve bunun sorumluluğunu da almayacağım. Seni ve ilişkimizi nasıl etkileyeceğini düşünmeden hareket ediyorum çünkü sadece kendimi düşünüyorum. Sonuçlarının ne olacağını umursamadan şu an ne elde edebilirim ona bakıyorum. Seni neyin üzdüğünü, neyin sana acı verdiğini anlamıyorum o yüzden bu davranışlarıma devam edeceğim.

Kadın ne anlar: Beni üzmek istemiyor çünki beni önemsiyor. Beni üzse de bunu istemeden yapacağı için onu affedeceğim.

Erkek ne söyler: "Sen bana fazlasın!"
Türkçe meali: Senin gördüğün ilişki ihtimalini ben göremiyorum. Hayal kurmaktan vazgeç.Bana göre fazla iyisin ve ben bunu biliyorum ama kendime inancım yok.

Şimdi bunu söyleyen adam iyi biri olabilir ama özgüven sorunu yaşıyordur. Bu özgüven sorununu daha sonraları kendi klasmanından biriyle seni aldatarak çözmeye çalışacaktır, onun yolunu hazırlıyordur. Bu aynı zamanda, onun ayarında olmadığını ve olmayacağını bildiğinden senin kendine olan güvenini yok edici davranışlarda bulunacağının bir sinyalidir. Bu tip adamlar kendilerine olan güvensizliklerini kıskançlık, aşırı sahiplenme ve kontrol takıntısı ile dışa vururlar.

Kadın ne anlar: Ah canım, ne tatlı. Kendisini bana yakıştıramıyor.Oysa onu deliler gibi seviyorum. Sevgimi gösterebilirsem kendine inanmasını sağlayabilirim. Bunu yaparken kendi ihtiyaçlarımı ve isteklerimi gözardı etsem de olur.

Erkek ne söyler: "Seni kimse benim gibi sevemez!
Türkçe meali: Sana çektirdiklerimin ve sana verdiklerimin harika şeyler olduğunu düşünecek kadar kendi hayal dünyasında yaşayan bir narsistim. Aslında verdiğimden daha fazlasını hak etmiyorsun. Özgüvenin eksik. Ben de bunu biliyorum aksi taktirde benimle olmazdın.

Mutsuz olduğun, sevilmediğini düşündüğün, isteklerinin ve duygularının karşılık bulmadığı bir ilişki içindeysen ve gelecek endişesi taşıyorsan, bil ki bu adamla gelebileceğin son nokta şimdi olduğun yerdir.

Kadın ne anlar: Beni o kadar çok seviyor ki ona minnettar olmalıyım. Tüm hatalarıma ve eksiklerime rağmen beni seviyor. Onu terk edersem, bir daha beni bu kadar sevecek birini bulamam.

Erkek ne söyler: "Ben işe yaramaz bir adamım."
Türkçe meali: Ben yürüyen bir felaketim.Evet şekerim altını kaldırıp bakmana gerek yok. Adam ben senin hayatının içine ederim diyor. Benimle takılırsan yanarsın diyor. Demedi deme diyor.

Sen ne anlıyorsun: Kendisine haksızlık ediyor, hor görüyor. Oysa ben onun ne şahane biri olduğunu ondan daha iyi biliyorum.

Erkek ne söyler: "Keşke daha önce tanışmış olsaydık!"
Türkçe meali: Daha önce karşılaşmış olsaydık birlikte olurduk fakat şu anda evliyim/ sevgilim var ve onu terk edecek değilim. Elimin altında olmana hiç bir itirazım olmaz. Yatalım dersen hiç ikiletmem, her zaman açığım tekliflere.

İmdi bu durumda kalbi kırık Madonna moduna girmeye gerek yok. Beni değil de gözleri şaşı gelini aldı diye karaları bağladın. Çünkü reddedilmiş hissediyorsun. Bundan sonra yapacağınız bütün sohbetlerde nafile ne kadar şahane bir kadın olduğuna onu ikna etmeye çalışacaksın. Karısını ya da sevgilisini sevip sevmediğini soracaksın. haliyle kaçamak cevaplar alcaksın, çok sıkışınca sevmediğini söyleyecek. Sen de olumsuz yanıtlarla ümitlenip neden ayrılmıyorsun o zaman diye soracaksın. İşin içinde sana anlatamadığı başka şeyler olduğunu söyleyecek. Terketmeyecek ama senin ümidini körüklemek için ne kadar mutsuz olduğunu her fırsatta ustalıkla dillendirecek.

Kadın ne anlar: Benim için çıldırıyor.Benden gerçekten çok etkilendi. Benimle birlikte olmayı o da çok istiyor. Fakat işte o kalın belli haspa engel oluyor buna. Onu ne çok sevdiğimi gösterirsem, ne kadar harika bir insan olduğumu anlarsa bana karşı koyamayacaktır; o kadını terk edip bana gelecektir.

Erkek ne söyler: "Sana verecek hiç bir şeyim yok! Bende verecek bir ben kalmadı!"
Türkçe meali: Benden bir şey umma. Senin ihtiyacın olan şey bende yok. Niyetim de yok.
Açıkca kaç kurtar kendini uyarısı bu. Bana bağlanacak ve umduğunu bulamayacağın için de söylenmeye başlayacaksın, ben de çok talepkârsın diye seni suçlayacağım.

Kadın ne anlar: Beni istekleri fazla olan bir kadın olarak görüyor. Onları karşılayamacağından korkuyor. Ona aslında hiç bir şey istemediğimi göstermeliyim. Onun cevap vermesi gereken isteklerimi de şimdilik yutar, içime atarım. Elbet bir gün beni iyice tanıdıktan sonra korkulacak isteklerim olmadığını, küçük şeylerle mutlu olduğumu görecektir.

Erkek ne söyler: "Bende ilişki korkusu var. Ne zaman işler ciddileşse kaçarım!"
Türkçe meali: Ben ilişki adamı değilim. Gezelim tozalım, yatalım kalkalım, eğlenelim. Yol ayrımlarına gelemem. geldiğimde dümeni kırarım geriye. Aklın varsa benden bir şey ummaz ve istemezsin. Sana olan hislerimi açıklaması zor evet seni seviyorum ama bir ilişki isteyecek kadar değil. Seni senin istediğin şekilde sevmiyorum, sevmeyeceğim.

Kadın ne anlar: Böyle konuşmasının nedeni bu kez farklı hissetmesi. Aslında bu bir yardım çığlığı.Ben diğerlerinden farklıyım. Ağırdan almamı istiyor. Acelem yok. İhtiyaç içindeymişim gibi görünmemeliyim.Gidişatına bırakmak lazım. Korkulacak bir şey olmadığını eninde sonunda görecektir.

Erkek ne söyler: "Arkadaş kalalım!"
Türkçe meali: N'olur kabul et ki, kendimi orospu çocuğu gibi hissetmeyeyim. Aslında arkadaş falan olmak istemiyorum ama peşimi başka türlü bırakmayacaksın, ilişki hakkında konuşup duracaksın. Arkadaş olduğumuzu düşünürsen hem bu tür konuşmalardan yırtmış olurum hem de açık kapı bırakmış olurum. Sevişmek istersem yüzüm olsun. Ayrıca, kendimi kötü hissedeceğim, pohpohlanmaya ihtiyaç duyacağım zamanlar da olabilir. İleride birlikte olma ihtimali yaratarak senin hayatına devam etmeni de engelliyorum ama sen razıysan ben ne yapabilirim.

Sezar'ın hakkı Sezar'a, gerçekten arkadaş olarak kalmak isteyenler de olacaktır. Ayrıldıktan sonra yaralarını sarmak için zamana ihtiyaç duyacağını bilen böyleleri seni bir süre rahat bırakacak, sınırlarına saygı duyacak ve fiziksel hiç bir yaklaşımda bulunmayacaklardır.

Kadın ne anlar: Beni gerçekten seviyor, önemsiyor ve hayatımda kalmak istiyor. Arkadaş olarak devam ettiğimizde bir ilişki baskısı olmadan birlikte ne kadar iyi bir çift olduğumuzu görecektir.

Erkek ne söyler: "Duygularını gösteren biri değilim. Galiba duygusuz bir adamım ben."
Türkçe meali: Şefkat, aşk, empati, hiç bir şey hissetmiyorum.

Kadın ne anlar: Ne demek duygusuzum. Tabii ki duyguları var. Mutlaka geçmişte acı deneyimler yaşamış ve incinmiş. Yanında olmama ve anlayışıma ihtiyacı var. Onu Sevdiğime ikna olduğunda bana karşılık verecektir.

Erkek ne söyler: "Ben kötü bir adamım kızım."
Türkçe meali: Beni kötü yapan kötü şeyler yaptım, neden hala benimlesin?

Kadın ne anlar: Benimle herşey farklı olabilir. O kötü biri değil.Sadece onu sevdiğim gibi sevilmemiş.Herkes ikinci bir şansı ve kendisine inanacak birini hak eder.